Aslında korkularımız değil mi bizi yapmak istediklerimizden, her zaman hayal ettiklerimizden uzak tutan? Korkularımız değil mi sevdiklerimizi, önemsediklerimizi bazen de tanımadığımız insanları kırmamıza sebeb olan, haksızça yargılatan? Korkularımız değil mi öteki dediklerimize tepkimiz?Korkularımız değil mi değiştirmek istediklerimize elimizi süremememiz, aynen devam etmemiz? Değişim için, gelişim için, yeni bir ben ile tanışmak için, sınırlarımızı zorlamak ve aşmak için korkularımızla yüzleşmemiz gerekiyor. Ne kadar süreceği korkunun mazisine göre değişir. Bir kez başladımı durdurulamaz artık. Korkusu ile yüzleşen insan cesaret edebilir yapmak istediği her ne ise. Ve işte sınırların kalktığı nokta, kendi gücümüze inanamayacağınız, vay be ben neymiş diyeceğimiz nokta tam burada.Yüzleştiğimiz her korkumuz cesaretimizi büyütür. Hayat, kalbimizin büyüklüğünde, aklımızın sınırsızlığında, cesaretimizn korkusuzluğundadır.
Kendimizi keşfetme yolculuğunda aslında birlikteyiz.. Her birimiz birbirimizin yolunu aydınlatıyoruz. Birimizin deneyimlediği ışık oluyor bir diğerine farketmeden biz. Kimi zaman da çakma yıldız tozları giriyor aramıza ama sönüyorlar sonunda. Çakma tozlar keyfimizi kaçırdığında aramızda bir sözümüz bir sihirimiz olsun ne dersiniz?.. ''Hepimiz yıldız tozuyuz. Sen hariç, sen leblebi tozusun.'' dediğimiz an sihir etkisini gösterecek kesin gülümseme gelecek:) Geldi işte ;)